Diz Ağrısı Nedir?

Yaşamı boyunca hiç diz ağrısı çekmemiş bir insana rastlamak çok nadir bir durumdur. Şöyle veya böyle yaşamımızın bir döneminde diz ağrıları bizi sıkıntıya sokabilir. Aslında diz ağrısına neden olan birçok problem, hastalık söz konusudur. Biz bugünkü yazımızda en sık karşılaşılan diz ağrısı problemlerinden; menisküs ve diz kireçlenmeleri üzerinde dururken en basitinden en karmaşık tekniklere uzanan tedavi yöntemleri üzerinde de duracağız.

Şunu hemen belirtelim fibromyalji, kanser, iltihaplı romatizma gibi kronik ağrı nedenleri ve tedavilerini başka bir yazımızda ele alacağız.

Menisküs (Meniskopati) Nedir?

Daha ziyade hayatımızın aktif döneminde, genç yaşlarda sorun oluşturan bir rahatsızlıktır. Düşme, çarpma, burkulma, aşırı yüklenme gibi nedenlere bağlı olarak diz eklemimizin içerisinde bulunan yastıkçıkların (menisküslerin) aşınması, yırtılması söz konusudur. Menisküs problemi dizde ağrı, boşalma hissi, diz kilitlenmeleri ve dizde şişme gibi yakınmalarla karşımıza çıkmaktadır. Bu durum diz muayenesi ile kolayca anlaşılır, beraberinde çekilecek bir diz MR ‘ı problemin boyutları ve detayları hakkında bize yol gösterici katkılar sağlar.

Diz Kireçlenmeleri (Gonartroz) Nedir?

Bedenimizin yükünü çeken dizlerimiz, yaşımızın ilerlemesi ile diğer organlardaki yaşlanma sürecine benzer şekilde yıpranır. Özünde artroz (kireçlenme), bir yaşlılık hastalığıdır. Diz eklemimizi oluşturan büyük kemiklerin eklem içine bakan yüzeylerindeki kıkırdak yapıların gittikçe artan bir şekilde yıpranması ve deforme olması ile ağrılarda peşimizi bırakmaz olur. Bazen kıkırdak yapılar tamamen aşınma ve kemiklerin birbirine sürtmesi gibi ileri sıkıntılar oluşabilir. Özellikle 60’lı yaşlardan sonra diz kireçlenmeleri günlük yaşamımızın bir parçası haline gelmeye başlar.

Ancak beslenme, genetik faktörler, aşırı yüklenme, sigara içimi, şişmanlık, stres ve daha önce diz içine yapılmış küçük operasyonlar bu kireçlenme belirtilerini daha erken yaşlarda karşımıza çıkartır.

Bir diz ağrısı olgusunda ağrının yanı sıra dizden ses gelmesi, özellikle merdiven çıkarken ya da yokuş aşağı inerken dizin boşalıyormuş gibi olması, dizin şişmesi ya da dizin kilitlenmesi sık karşılaştığımız olaylar arasındadır. Bu şikayetlerin ayrı ayrı ele alınıp değerlendirilmesi yapılmalıdır. Bu şikayetler ayrı ayrı olabildiği gibi aynı hastanın aynı dizinde de olabilir.


İnsanların çoğu hayatlarının bir evresinde diz ağrılarından yakınmıştır. En sık nedenlerinden biri osteoartritlerdir (dizde artroz-kireçlenme-). Yaşlı insanlarda daha sık karşımıza çıkmaktadır. Diz ağrısının nedenlerinden birisi de aşırı kilolar olup diz eklemi üzerine tekrarlayan zorlamalara neden olmakta sonuçta ağrı ve stres oluşmaktadır. Yıllar süren bu süreç diz ekleminde aşınma ve yırtılmalara neden olmaktadır. Klinik olarak dizimizde ağrı oluştuğunda genellikle ağrıdan kaçınmak için o dizimiz üzerine yük bindirmemeğe, hareketlerini kısıtlamayı tercih ederiz. Eklemin hareketsiz kalması, diz üzerine basmaktan kaçınma eklem çevresi kaslarda kullanmamaya bağlı boy kısalmaları yine buna bağlı ağrının ortaya çıkması gibi kısır döngüye yol açan süreçler başlar. Ağrıyı tedavi etmek için aldığımız ilaçlar artık fayda etmez hale gelebilir. Yani Ağrı dizdeki problemin bir belirtisi olmaktan ileri kronik bir hal alır ve ilaçların dışında tedavilere gerek duyulur.

Diz kireçlenmelerinin tanısı; radyolojik olarak ve muayene ile konur. Kireçlenme başlangıcı, eklem yüzlerinin aşınması, diz kapağı altında bazı sorunların başlaması, eklemde kıkırdakların yumuşaması, erimeye başlaması, kemik deformasyonların gelişmesi, hep ileri aşama bulgulardır. Sorun ileri boyutlara vardığında sadece ayağa kalkınca oluşan ağrılar istirahatte de yakamızı bırakmaz hale gelir. Yani oturduk, yattık yerde dizlerimiz ağrımaya başlar. Diz protezi dahi gerektirecek kadar deformasyona neden olabilir.

Dizdeki artrozik değişiklikler radyolojik olarak en hafifinden başlamak üzere 4 safhada mütalaa edilir. Siz Grade 4 dediğimiz safhaya gelmişseniz artık hekiminiz size protez önerebilir. Yeni teknoloji ürünü bazı ilaçlar yaşam kalitesini artırmakta. Diz protezi gereksinimi oldukça geciktirmektedirler.

Diz Kireçlenmesi Belirtileri

Ağrı: Sizi şeklinde, künt veya zonklayıcı tarzda olabilir. Ağrı karakteristik olarak merdiven inme-çıkma ve dizi bükünce ortaya çıkar. Dizde sürtünme sesi: Yalnızca hasta tarafından hissedilen sürtünme sesidir. Dizde boşalma hissi: Patellofemo diz üstü büyük kasının zayıflığının neden olduğu bu bulgu yük altında dizi kırma-açma sırasında ortaya çıkar (merdiven inme, yokuş aşağı inme). Kilitlenme: Dize yük bindiğinde oluşabilir geçici bir durumdur. Şişlik: Muayenede çok sık rastlanmayan, geçici bir durumdur.

Tedavi: İlk yaklaşım konservatif olmalıdır. Nonsteroidantiinflamatuvar (NSAİ) tedavi ağrının azalmasına yardımcı olur. Buz uygulamasının faydası vardır. Dize bilezik takma ve bandajlama ile ağrı azaltılabilir. Bu önlemler ile ağrılarda azalma olmaz ise hastalar FTR den yarar görebilirler. Biz, Kronik hale gelmiş kireçlenmelere bağlı “Geçmeyen Diz Ağrıları”nda şöyle bir yol takip ediyoruz.

A – Hastanın Ağrısı

Sadece diz üzerine basmakla oluşuyor ve diğer tedavi yöntemlerinden yarar görmüyorsa Diz eklemi içerisine 3-5 seans olmak üzere OZON veriyoruz. Grade III’e kadar olan diz ağrılarında fevkalade fizyolojik ve yararlı etkileri vardır. Ayrıca eklem çevresi özellikle de üst adalelere Ozon gazı vererek hastalar ağrılarından kurtuluyor. Ağrısız dönemde germe egzersizleri ve bazı tavsiyelerde bulunuyoruz.

B – Hastanın;

İstirahatte yani otururken ve yatarken ağrısı oluyorsa,
Protez ameliyatı olmuş ve de ağrıları geçmemiş ise,
Hastaya diz protezi gerekiyor fakat hasta ameliyat olmak istemiyorsa,
Yaşa bağlı diğer sorunlardan dolayı opere olamayacak konumda ise,

O zaman dizin duyusal yani ağrı algısının çoğunu taşıyan “safen” sinire pulse radyofrekans yöntemi uyguluyoruz. Bazı inatçı vakalarda eklem içerisine radyofrekans uygulamasının ağrıdan kurtulma açısından yararları vardır. Radyofrekans uygulaması ağrısız bir girişimdir. 8 dakika sürer. Sinirlere ya da eklem içerisine zarar vermez. Sadece sinir iletimini bozarak hastanın ağrı duymasını engeller. Eğer hasta FTR görmek isterse egzersizlerini ağrısız bir şekilde yaparak dizini güçlendirmesine katkıda bulunur.

Ozon: Aktif oksijendir, antienflamatuar etkileri vardır. Eklem içi sıvısında ağrıya neden olan maddeleri ortamdan uzaklaştırır. Mikrosirkülasyonu düzelterek eklemin kanlanmasını ve yıkıcı süreçlerin ilerlemesini durdurur. Nöropatik ağrıyı düzeltir. Eklemi ağrısız hale getirir. Dizlerini kırmakta zorlanan hastalar rahatlar.

Diz Kapağı Ağrısı

Dizin hemen ön bölümünde yer alan küçük ya da yassı kemiğe patella ismi ile de bilinen diz kapağı deniyor. Bu bölümün görevi ise üst kaslardaki kuvvetin diz bölgesinin alt bölümüne aktarılmasını ve harekette bükülmesini sağlamaktadır.  Kaval kemiği ile uyluk kemiği bulunan tendonlar ile bağlı olarak durmaktadır. Alt bölümde eklem kıkırdakları da yer alır.

Zaman içinde diz kapağı pozisyon açısından dış kısma doğru kayabilir ya da diz kapağı ağrısı ortaya çıkar. Bu bölgede ağrı olması durumunda diz kapağı ve altındaki dokularda bulunan ağrılar yaşam kalitesini ciddi oranda düşürür.  Zaman içinde diz kapağı ağrısı arttıkça diz kapağı görevini artık yerine getiremez. Bu durumda da diz kapağı bölgesinde ciddi tehlikeler söz konusudur.

Diz kapağında aşırı yük varsa eklemde üzerinde yer alan doku aşınmaya başlar ve tamamen yok olabilir. Bu durumda kemikte osteoartrit, travma, pozisyon kayması, yaralanma, tendon iltihabı gibi durumlar yaşanabilir. Bunun dışında diz kapağı tümörü ve enfeksiyon, yağ dokusu tarzında durumlar da yaşanabilir. Bu durumlar diz kapağı ağrısı şikayetleri oluşturur.

Kişide hastalığın durumuna göre ağrı şiddeti ve formu değişiklik gösterebilir.  Diz kapağı ağrısı şikayetleri için öncelikle kesin tanı koyulmalı ve daha sonra kişiye göre tedavi yapılmalıdır. Diz kapağı ağrısı için mevcut şikayetler doktor kontrolü sonrası görülen sıkıntılar ile çözülebilir.

Bu sayfadaki bilgiler kişiseden kişiye farklılık göstermektedir.